Memenin in situ lezyonları, henüz süt kanallarının dışına çıkmamış kanser oluşumudur. Kanser hücreleri duktus dediğimiz süt kanalında veya lobul dediğimiz süt bezinde gelişmeye başlar. Duktal sınırı geçemediğinde DCIS (Duktal Karsinoma In Situ), lobul dışına çıkamadığında LCIS olarak adlandırırız.

Kuşkusuz bu durumdan emin olmak için kanser hücrelerinin yerleştiği alanı geniş olarak temizleyip yayılım olmadığından emin olmalıyız. Bu durumu aydınlatmak, yani gerçekten kanala sınırlı kalan bir tümör olduğunu kanıtlamak için, patolojik olarak tüm kanser hücrelerinin yerleştiği alan patolog tarafından incelenir. Bu amaçla tüm şüpheli alan temiz sınırlar ile cerrahi olarak çıkarılmalıdır.

Bu lezyonlara tarama mamografileri sayesinde rastlantısal olarak tanı konur. Mamografide küme yapmış mikrokalsifikasyon alanları olması, DCIS için anlamlıdır.

DCIS %80-90 oranında tek taraflı olup hastalığın tekrarlama riski çoğunlukla ilk lezyonun saptandığı alandadır. bu nedenle cerrahi temizliği takiben bu bölgeye radyoterapi verilebilir. Hormon pozitif, yani östrojene duyarlı tümör, ise hormonoterapi uygulanır.

DCIS nin lenf bezi metastaz riski oldukça düşük olup %2 civarındadır. Yine de bekçi lenf bezi örneklemesi cerrahi sırasında yapılması önerilir. Özellikle kitle büyük ve tüm meme dokusu boşaltılacaksa lenf bezi örneklemesi mutlaka yapılmalıdır.

DCIS tanısı alan kadınlarda 5-10 yıl içerisinde invazif kanser gelişim riski vardır. Bu riski azaltmak için hormonoterapi değerlidir. Ayrıca yakın takip muayene ve mamografiler ile yapılmalıdır.

DCIS meme kanseri evrelemesinde evre 0 kabul edilir. Yani başlangıç evresidir. Kemoterapi gerekmez.

LCIS rastalantısal saptanan bir durumdur. Tarama maografilerinde çevre dokuda kalsifikasyon olması ile karakterizedir. %50-70 oranında iki memeyi birden etkileyebilir.

LCIS tekrarlamaları her iki memede ve herhangi bir alanda olabilir. LCIS olan bölge dışında da LCIS nin oluşturduğu risk çerçevesinde invazif kanser oluşumu gözlenebilir. İlginç olarak bu kanserler genellikle duktal yani kanal orijinli kanserler olarak saptanır. Kanser gelişimi 15-20 yıla kadar uzayabilir. Bu nedenle LCIS cerrahi tedavisinde kişisel risk yüksek ise iki taraflı memelerin içinin boşaltılması önerilir. Düşük risk grubunda sadece kitlenin temizlenmesi, invazif yani gerçek kanser olmadığı kanıtlanırsa da sadece takip yeterli olabilir.

LCIS meme kanseri gelişimi adına öncü lezyon değil risk arttıran bir belirteçtir. LCIS tanısı alan kadınların %25-30 unda invazif kanser gelişir. LCIS olgularının % 5 inde eş zamanlı kanser saptanabilir. Bu nedenle LCIS tanısı alan kadınların mutlaka meme MRI ile detaylı taranması gerekir.

LCIS tanısı sonrası bireyler risk azaltıcı yaklaşım ve yakın takip için analiz ve konsülte edilmelidir. LCIS kadınlara özgü bir kanserdir.

DCIS erkek meme kanserlerinin %5-7 sinde görülebilir. DCIS tanısı alanlarda invazif kanser gelişim riski 5 kat artmıştır. Kanser gelişimi 5-10 yıl içinde olabilir. İnvazif kanser DCIS ile aynı lokasyonda olur bu nedenle DCIS bir öncü lezyon kabul edilir.

Nasıl Yardımcı Olabiliriz?